HIRÇIN KIZ
İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda 2018-2019 sezonunda prömiyer yaparak sahnelenmeye başlayan “Hırçın Kız” oyunu, Shakespeare’in erken dönem komedyalarından biridir. 1590-1591 yıllarında yazılan ve ilk kez 1593 yılında sahnelenen oyunun orijinal adı “The Taming of the Shrew”. (Huysuz, belalı, şirret kadının yola getirilmesi) Oyun, varlıklı baba Baptista’nın Katharina ve Bianca adlı iki kızının evlenme süreçlerini anlatır. Küçük kız Bianca görgülü ve kibardır, pek çok erkek onunla evlenmek ister. Ablası Katharina ise hırçın, huysuz ve isyankar olduğu için talibi yoktur. Baptista, küçük kızı Bianca’nın taliplerine önce büyük kızı Katharina’nın evlenmesi gerektiği söyler ve böylece türlü entrikaların döndüğü bir süreç başlar. Katharina’yla evlenmeye talip olan Petruchio’nun asıl derdi zengin babasının servetidir. Bu evlilik sayesinde önü açılan Bianca’nın taliplerinin rekabetleri ve Petruchio’nun türlü hilelerle ve zorbalıkla Katharina’yı yola getirerek kendisine biat ettirme çabalarının anlatıldığı komedya, dönemin İngiltere’sindeki ilişkiler, evlilikler ve aile yapısı üzerinden “kadının toplumsal konumunu” yansıtır. Oyunun Yönetmenliğini Yücel Erten, Çevirmenliğini Nurettin Sevin, Dekor Tasarımını Ethem İzzet Özbora, Kostüm Tasarımını Nalan Alaylı, Işık Tasarımını Yakup Çartık, Müziklerini ise Emil Tan Erten yapmıştır. Oyunun oyuncu kadrosunda Veda Yurtsever, Hakan Meriçliler, Uğur Hakan Güneri, Turan Günay, İlkay Akdağlı, Fatih Dokgöz, Ali Sinan Demir, Burak Altay, Çiğdem Yıldız, Bilal Ercan, Rezzak Aklar, Ahmet Taşdemir, Emrah Hamşioğlu, Seda Özgiş, Tuba Aydın, Başak Ova, Büşra Saraç, Ahmet Kurt, Erdem Bilgi rol aldı. Türkiye için hiç yabancı olmayan yazarlardan biri olan William Shakespeare’in bu oyunu seyirci tarafından olumlandı. Oyun 74 kez gösterime çıktı.
Oyunun form açısından incelenmesi iki başlık altında ayrılacaktır;
1- Dramatik metin, 2- Performans Metni
Hırçın Kız oyunu 5 perdelik bir komedyadır. Yazar perde içinde sahne/tablo bölümlemesine gitmemiştir. Metin geleneksel olan klasik bir metindir. Shakespeare’in kaleme aldığı Hırçın Kız konu olarak kadın-erkek ilişkilerini işler. Oyunun özeti ve lineer bağlamda olay dizgesi şu şekildedir; Padua’nın ileri gelenlerinden varlıklı olan Petruchio çıkar, Katherina’yla evlenmeye talip olur. Kızın babası Baptista, Katherina’yı nasıl hem yola getirip hem de aşkını kazanacağını sorduğunda, Petruchio onu uslandıracağını söyler. Petruchio dediğini yapar ve uyguladığı alışılmadık baskı ve yıldırma yöntemleriyle Katherina’yı yola getirir. Öyle ki, kimin karısının daha uysal ve söz dinler olduğu konusunda iki erkekle girdiği bahsi de kazanır. Petruchio, Katherina’yla “hesaplaşırken,” Bianca’nın taliplerinden Lucentio da, ustaca bir manevrayla ve kurnaz hizmetkârı Tranio’nun yardımıyla öğretmen kimliğine bürünüp Bianca’ya özel ders vermeye gelmiş gibi yaparak kızın yanına yaklaşmayı ve gönlünü çelmeyi becerir. Huysuz Kız’ın, masal ve “fantezi” unsurunun ön plana çıktığı yönlerden biri, oyunun başta, Christopher Sly adlı ayyaş bir tenekeciyi eğlendirmek için sergilenmiş olması. Oyun başlamadan önceki “Ön oyun” veya “Sunuş” olarak adlandırılabilecek bölümde, zengin bir Lord, bir meydanın önünden geçerken yerde sızmış yatan ayyaş tenekeci Sly’ı görür ve eğlence olsun diye ona bir oyun oynamaya karar verir. Lord, planını uygular ve adamlarına, Sly’ı ayıltmadan konağına götürerek yatağa yatırmalarını söyler; Sly ayıldıktan sonra da onu, o güne dek “kendinde olmayan,” deli gibi davranan, varlıklı bir bey olduğuna inandırır. Bu arada, Lordun genç uşağı Bartholomew kadın kılığına girerek Sly’a hizmet edecektir. Artık Sly için her şey, “hoş bir rüya ya da boş bir hayal” gibi gelecektir. Sly’ı bir süre eğlendirdikten sonra, lordun adamları onun şerefine Huysuz Kız oyununu sergiler.
Padua’da geçen bu olaylar sahnede İtalya’da sarayda, handa, ve limanda aynı dekorla işlenir sahne bölümlenmesi görülmüştür. Bir dekor pek çok farklı konumda kullanılmıştır. Sahnenin bu şekilde işlenmesi artzamanlı bir yapıya ulaşmamıza sebep olmuştur. Sahnede başat karakterler olarak Petruchio ve Katherina’yı görürüz. Oyunun içinde önseme pek azdır şaşırtan, sonunu sonradan tahmin edebileceğimiz şekilde yazılan Hırçın Kız oyununda zaman olgusu liman kullanılabildiğine göre yaz dolayları ve oyunun lineer zamanına bakıldığında ise ön oyundan itibaren oyun sabah ve akşam döngüsü arasında işlenir. Kadınların evde, sarayda oldukları sahneler ve Petruchio’nun geliş sahnesi hariç akşamdır. Adamların görücü geldiği ve limandaki, saray önündeki sahneleri ise sabah işlenir. Oyunun bu yapısı artzamanlı denebilir.
Metindeki serim-düğüm-çözümden oluşan klasik anlamda bir yoğun birlikli gerilimli olaylar dizisi vardır. Oyunun zamanlı lineer bir çizgide akar. Parçalara bölümlenen sahne düzenlemesinden dolayı mekan - zaman ortaklığı vardır. Klasik anlamda bir yeni dönem komedyasıdır. Oyunda tüm karakterler karakter değildir bu oyun Shakespeare’in ilk denemelerinden biridir o yüzden karakter yaratımında bazı güçlükler görülmüştür. Olay örgüsü birbiri içine akan plot bir yapıdadır. Metnin dili soyluca/ ağır aristokrasi dilidir ve şiirseldir.
Hırçın Kız, Cevahir Sahnesi’nde seyirciyle buluştu. Sezon boyunca Bursa, Ankara ve İzmir’e turnesi yapıldı. Oyun daha önceden yine Yücel Erten rejisiyle 1984-85 sezonunda sahneye konulmuştu. Oyunun gösterimi 2 saat 30 dakika sürüyor. Performans metni, dramatik metninin 5 perde ayrımına sadık kalmamış ve 2 perde olarak oynanmıştır. Dekor konusunda daha küçültülmüş bir dekor kullanılmıştır.
Gösterge ilişkilerini destekleyen dramatik ve teatral kodlar bütününe bakıldığında; performans metninin, radikal bir metnin türsel, yapısal ve biçemsel özelliklerini yansıtır bir reji anlayışıyla sahneye konduğunu gösteriyor.
Dramatik metinde geçen farklı mekanlar/olaylar performans metninde de buralarda bu uzamlarla işlenir. Ana uzam, sahne matematiğinin rahatlıkla akabileceği bir saray/ev olarak kurgulanmıştır. Yan uzamlar ise liman, meydan, Padua şehri olarak tasarlanmış ve sahne uzamına yayılış biçimi, oyun içindeki diğer uzamsal geçişlere izin verecek ölçüde oyuna hizmet ediyor. Oyunda pek müzik kullanımı görülmemiştir. Kullanılan müzikler genelde karakterlerin söylediği kısa sololardan oluşmaktadır.
Işık ve Efekt kullanımında metin olduğu halde kalmış ve dramatik metne sadık kalınmıştır. Oyunda gereksiz tüm ışıklardan kaçınılmış ve modern efektler kullanılmıştır. Kostümlere bakıldığında oyun kişilerinin çoğunun soylu olmasından kaynaklanan bir yapı görülür. Bu yapıdaki soylu kıyafetleri Antik Yunan’daki gibi değil daha çok saraylı, zengin(aristokrasi) sınıfının giyebileceği türdendir. Performans metninde, dramatik metne çok zarar verilmemiş olağanca mitos anlatılmaya çalışılmıştır. Oyunun bu şekilde işlenmesi seyirciyi de etkilemiş ve beğeniye ulaşılmıştır.
Metinde geçen kadın-erkek ilişkileri ve kadının yeri konusu tüm kadınlarda aynı soruyu sorduracak kadar baskındır. Ya Katherina’nın yerinde biz olsaydık? Kim olmak isterdi?
Emine GÖRE
Yorumlar
Yorum Gönder